Her geçen gün sayısı artmakta olan pek çok çok-uluslu şirket ve STK, çevre bölgelerde işlerini yönetmek için bölgesel merkezlerini İstanbul'a taşımaktadırlar. Eskiden çok-uluslu şirketler teşkilat yapılarında, Türkiye hangi noktada yer almalı konusunda karar vermekte zorlanırken, Türkiye'nin gelişen bir güç olarak durumu, İstanbul'un küresel bir şehir ve önemli bir transit merkezi olarak yükselişi ile artık İstanbul'u bölgesel bir harekât üssü olarak stratejik bir noktaya yerleştirmektedir. Türkiye'nin Doğu ve Batı arasında doğal bir köprü olarak coğrafi ve kültürel avantajı, genç ve iyi eğitimli iş gücü, hızla büyüyen iç pazarı ve komşu pazarlarla olan stratejik ticaret bağlantıları çok-uluslu şirketler için önemli faktörlerdir. Londra, Paris ve Moskova ile birlikte İstanbul gerçekten küresel çapta imkanlar sunan dört büyük Avrupa şehrinden biri konumuna gelmiştir.. Jones Lang LaSalle'e (JLL) göre, İstanbul hızlı ekonomik büyüme ve emlak gelişimi ile en çok gelişen 10 şehir merkezi arasında yer almaktadır. Nihai olarak yılda 150 milyon yolcu taşıması planlanan Türk Havayolları'nın yeni aktarma merkezi olarak 2017'de açılacak olan yeni 6 pistli İstanbul hava limanının birinci aşaması ile İstanbul'un Bölgesel bir İş Merkezi olarak gelişimi çıtayı daha da yükseklere taşıyor. Jones Lang LaSalle (JLL) “Küreselleşme ve Rekabet: Yeni Şehirler Dünyası" raporu.